
10. yılında Suruç’u unutmadık, hesabı sorulacak!
Suruç Katliamı’nın 10. yılında açıklama yapan Partizan, saldırının sadece IŞİD değil, devletin doğrudan yönettiği bir planın parçası olduğunu vurguladı. “Katliamın hesabı sorulacak” dedi.
19 Temmuz 2025
Partizan, 20 Temmuz 2015’te IŞİD’in Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde gerçekleştirdiği ve 33 devrimcinin hayatını kaybettiği katliamın 10. yıl dönümünde yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada katliamın faillerinin yalnızca IŞİD’le sınırlı olmadığı, arkasında doğrudan devletin olduğu vurgulanarak, “Suruç’u unutmadık, hesabı sorulacak” denildi.
Partizan’ın “10. Yılında Suruç’u Unutmadık, Hesabı Sorulacak!” başlıklı açıklamasının tamamı şöyle:
“Bundan 10 yıl önce Türkiye ve T.Kürdistanı’nın birçok yerinden SGDF’nin çağrısıyla Kobanê ile dayanışmak amacıyla Amara Kültür Merkezi’nde biraraya gelen sosyalistler ve yurtseverlere yönelik büyük bir katliam gerçekleştirildi.
Dava belgelerinde de açıkça ortaya çıktığı üzere, faşizmin perde arkasında doğrudan yönettiği- örgütlediği ve sahada katillere yol verdiği bu katliamda, 33 devrimci-yurtsever katledildi.
Suruç katliamı, faşist-kapitalist müesses nizamın Rojava devrimini boğma stratejisi doğrultusunda gerçekleştirildi.
Rojava’da, barabar IŞİD çetelerine karşı devrimcilerin, yurtseverlerin yan yana, omuz omuza geliştirdiği birleşik mücadele ruhunu parçalamak devletin temel hedefiydi.
Türk devleti bu amaç doğrultusunda 10 Ekim’de Ankara Gar katliamında yüzü aşkın devrimci-demokrat- yurtseveri gözünü kırpmadan katletmekten çekinmedi.
Bu süreçte gerek Ankara Gar gerekse de Suruç’ta devrimci-yurtseverlere, Amed de bir mitingte Kürt halkına yönelik katliam gerçekleştirenler, devletin yetkili isimleri tarafından “bir avuç öfkeli genç” denilerek sahiplenildi.
Esesta Türk devleti, Rojava’da gelişen birleşik mücadele dinamiğinin bu topraklarda daha fazla büyümesinden korkuyordu. Bu katliamlar serisi de bu korkunun bir sonucu olarak yaşama geçirildi.
Türk devleti, Dersim 38’de, Ağrı Zilan’da, 33 Kurşun katliamında; Maraş ve Çorum’da; Sivas-Gazi ve Roboski’de nasıl kitle katliamlarına giriştiyse Suruç’ta da benzer bir pratiğe imza atmıştır.
33’leri katleden faşizm, bu mücadeleyi bitirebileceğini hesapladı. Ne var ki katliamlara, baskı-şiddet, gözaltı ve tutuklamalara rağmen Kobanê düşmedi; Rojava devrimi yaşamaya devam ediyor, halk demokrasisi ve sosyalizm mücadelemiz sürüyor.
Faşizm bu katliam politikasını bugün Suriye’de cihatçı IŞİD çeteleri eliyle Alevilere ve Dürzilere yönelik yaşama geçiriyor. Bu coğrafyada ezilenlerin direnişi büyüdüğünde bu politikaya sarılmaktan da çekinmeyecektir.
Katliamın 10. yılında Suruç’u unutmadık, katilleri biliyoruz, hesabı soruluncaya kadar mücadelemiz sürecek!”