
“Yeni 15-16 Haziranlar için ileri!”
15-16 Haziran direnişinin 55. yıldönümünde Kadıköy Rıhtımı’nda bir araya gelen Partizan’ın da bileşeni olduğu İşçi Emekçi Birliği, direnişin başarısının işçilerin örgütlülüğünde olduğunu vurguladı.
15 Haziran 2025
“Yeni 15-16 Haziranlar için ileri! Örgütlü mücadeleyle kazanacağız” pankartının açıldığı eyleme İşçi Emekçi Birliği bileşenleri, öğrenciler ve çok sayıda kişi katıldı.
Eylem boyunca, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni”, “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği”, “İşgal, grev, direniş”, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı.
“15-16 Haziran işçi sınıfının kendi yasasını yazdığı gündür”
Basın açıklamasını okuyan Kutay Soybil, 15-16 Haziran 1970’te yaşanan büyük işçi kalkışmasının tarihsel önemine dikkat çekerek, “Bu büyük kalkışma, işçi sınıfının Türkiye topraklarında sergilediği en kitlesel, en militan, en siyasal eylemlerden biri olarak hâlâ tarihin akışına yön vermeye devam ediyor” dedi. Soybil, sermaye düzeninin o dönem DİSK’i tasfiye etmeye çalıştığını hatırlatarak, “Fakat unuttukları bir şey vardı: İşçiler yalnızca ekmekleri için değil, onurları ve örgütlülükleri için de savaşır” ifadelerini kullandı.
“Sınıfın örgütlülüğü vardı, öfke örgütle birleşti”
15-16 Haziran direnişinin, yalnızca bir tepki değil, bilinçli ve örgütlü bir sınıf hareketi olduğunun altını çizen Soybil, “15-16 Haziran’ın başarısının ardında yalnızca öfke değil, sınıfın örgütlülüğü vardı” diyerek, fabrika komiteleri içindeki ilerici unsurların direnişi büyütmedeki rolünü vurguladı. “Bu yasa ne Resmî Gazete’de yayımlandı, ne de parlamentodan geçti. O yasa şöyle işledi: ‘70 bin işçi direnişe geçti’ yazıyordu sermayenin gazeteleri, büyük bir korku içinde. İşçiler yürüdüler, barikatları yıktılar, tankların üzerine çıktılar, şehirleri sarstılar” sözleriyle o günlerin ruhunu hatırlattı.
Gençlik ve işçi sınıfı ortak mücadele çağrısı yaptı
Eylemde söz alan üniversite öğrencileri, 15-16 Haziran’ın yalnızca işçilere değil, öğrenci gençliğe de yol gösterdiğini ifade etti. “Yolumuz işçi sınıfının yoludur” diyerek mücadeleye katılan öğrenci gençliğin bugün de kendi talepleriyle sokakta olduğunu vurgulayan gençler, birleşik mücadele çağrısı yaptı.
Bugünün direnişleriyle bağ kuruldu
Soybil, günümüzde artan yoksulluk, grev yasakları, sendikal baskılar ve güvencesizliğe karşı verilen mücadelelere dikkat çekerek, “Bugün işçi sınıfı, kendine dayatılan sefalete karşı dört bir yanda eylemdedir. Temel Conta’dan DYO’ya, Reckitt Benckiser’dan Beşiktaş Belediyesi işçilerine kadar işçi sınıfı çoban ateşleri yakmaktadır” dedi. Tüpraş ve İzBB işçilerinin eylemleri örnek gösterilerek, üretimden gelen gücün örgütlü biçimde kullanılmasının önemine işaret edildi.
“Her işyerinde taban örgütlenmeleri kurmalıyız”
Bugünün koşullarında da 15-16 Haziran’daki bilinçle hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Soybil, “Her işyerinde, her fabrikada, her atölyede taban örgütlenmeleri kurmalıyız” diyerek, uzlaşmacı sendikacılığa karşı mücadeleci bir sınıf çizgisinin büyütülmesi gerektiğini ifade etti. “Bu yalnızca bir sendika mücadelesi değil; bir sınıf mücadelesidir. Ve bu mücadele, emekçilerin kendi geleceklerini kendi elleriyle kurma mücadelesidir” sözleriyle açıklamasını sürdürdü.
“Bu düzeni değiştirecek olan seçimler değil, örgütlü işçi sınıfıdır”
Basın açıklamasının sonunda, “Bu düzeni değiştirecek olan ne seçimlerdir, ne yasalar, ne de vaatler. Ancak örgütlü işçi sınıfı, bu düzenin çarkına çomak sokabilir” diyen Soybil, birleşik, tabandan gelen ve siyasallaşmış bir sınıf hareketinin inşasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
15-16 Haziran direnişinde yaşamını yitiren işçiler anılarak, onların bıraktığı mücadele bayrağını yükseltme sözü verildi.
Eylemde 15-16 Haziran direnişine katılmış bir emekli işçi ve Türk-Alman Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi adına birer konuşma yapıldı.
Etkinlik müzik dinletisi ile sona erdi.